Trotzalledem Proletarier:innen aller Länder und unterdrückte Völker vereinigt euch!
3 Ekim’de ve her gün bu sloganı haykırıyoruz! Alman şovenizminin, “demokrasi” kisvesi altında emperyalist büyük güç hezeyanının seferberlik provası yapmasını bütün gücümüzle engellemek istiyoruz
Aslında bu kisve daha çok incecik bir peçe gibidir. Çünkü egemenler, savaşı, Almanya’nın dünyadaki üstünlüğünü çok açık bir şekilde haykırıyorlar. Demokrasi sadece engel teşkil ediyor…
35 yıl önce yeniden birleştiler. Almanlık içinde mutlu mesut mu? Hayır!
Emperyalist BDR devletinin ikiyüzlü vaatleri ve sosyal-faşist DDR’nin enkazı üzerine, BİZ emekçiler hâlâ uyanmadık.
BİZ nihayet adaletin yerini bulmasını bekliyoruz. BİZ daha fazla sosyal hak, daha fazla demokratik hak, daha iyi eğitim hakkı, çalışma hakkı, daha iyi sağlık hizmeti hakkı bekliyoruz.
Ne yazık ki, büyük çoğunluk Alman devlet aygıtının, sermayenin gönüllü bir hizmetkarı olduğu basit ve açık gerçeğini görmezden geliyor.
Kapitalizmde bu devlet hiçbir zaman, hiçbir koşulda BİZİM devletimiz olmadı, olmayacak da.
Hayır, hayır ve yine hayır!
Kapital için kutlama yapılıyorsa, BİZİM kutlayacak hiçbir şeyimiz yok. Kutlama, “birleşmiş Almanya” uğruna – belki de “her şeyin üstünde” mi?
HAYIR!
Milliyetçi kibir, biz işçileri ve emekçi insanları doğrudan bir sonraki felakete sürüklüyor. Alman olmak bir yaşam amacı değildir. Daha iyi bir yaşam için hiçbir şey kazandırmaz – sıfır, hiç!
Bizim, bunu kafamıza kazımak isteyenlerle ortak neyimiz var? Hiçbir şey! Patronlar kriz zamanlarında bile servet üstüne servet yığarken, bize kemer sıkmak düşüyor.
Peki onların BİZ emekçilere, işçi sınıfına gerçekten sunabildiği ne var?
Bir bakalım: Hah!
Fiiliyatta sosyal devletin kalıntıları ortadan kaldırılıyor – para savaş hazırlıklarına ve, ha evet, sözümona altyapıya akıtılıyor…
…tabii, ne kadar “inandırıcı”!
Yakın ulaşımın, sağlık, kültür ya da eğitim kurumlarının geliştirilmesi mi?
Daha fazla kreş, okul, sosyal kurum mu?
Boş laf – bunu çoktan anladık.
Bunun yerine zorunlu askerlik yeniden getiriliyor! Emekliler çalışmaya devam etmek zorunda! Sözde bürokrasiyi azaltmak için, emeğimizin sınırsızca sömürülmesini yavaşlatan yasal engeller ortadan kaldırılıyor.
Bu sadece buzdağının görünen kısmı.
Başka bir deyişle:
35 yıllık “yeniden birleşme” BİZE hiçbir iyileşme getirmedi!
Aksine: O zaman da bugün de: Doğu’da ve Batı’da önyargılar, sosyal yağmanın üstüne serpilmiş milliyetçi pudra şekeri, ırkçı pogromlar ama mesele Stasi dosyalarını düzenlemek!
Bölme, parçalama en üst kural olarak kaldı: Ücretlerde, emekli maaşlarında, çalışma sürelerinde – birleşmiş Almanya filan yok – 35 yıl sonra bile!!!
Almanya, dünyanın yeniden paylaşımında en büyük payı kapmak için elinden gelen her şeyi yapıyor.
Ama BİZ elimiz boş kalıyoruz – tıpkı bu ülkede ve dünyanın tüm diğer ülkelerinde zenginliği üreten, ama o zenginliğin içinde yüzen egemenlerin aksine, hiçbir şeyden pay alamayan emekçiler gibi.
Savaş hazırlıkları, militarizm ve askeri müdahaleler, hatta savaşlar – “demokrasi” ve “özsavunma” adına – artık olağan bir şey sayılıyor. Bu acımasız “normal” ise pek çok ülkede içeride terörle güvence altına alınıyor.
YETER!
Patronlar ve zenginler adına yapılan ikiyüzlü birleşme kutlamalarına SON!Savaşlarına SON!
Emperyalist sistemin acımasız egemenliğine SON!
Yalnızca BİZ kendi yaşam koşullarımızın iyileşmesini sağlayabiliriz.
Yalnızca BİZ – işçi sınıfı, emekçi halklar ve ezilen uluslarla birleşerek – adalet uğruna gerçek BİRLİK için ayağa kalkabiliriz.
BİRLİK,
yeniden ve YENİDEN BİRLİK, uluslararası dayanışma içinde sınıf mücadelesi için!
Komünizm için – onu öyle seviyoruz: Sosyalist devrim!
Herşeye Rağmen
komünist dergi
www.trotzalledem.org | trotzalledem@protonmail.com